İNOVASYON ve DEĞER ve YAŞAM DÖNGÜSÜ
Kendinizi değerli hissediyor musunuz? Peki kendinize değer veriyor musunuz? Bu yazıma derin sorular ile başlamak istedim. Sebebi ise; bir nesneyi, duyguyu, anıyı, insanı değerli bulursanız, onun için zaman ayırmanız, çabanız, emeğiniz ve harcadığınız para gözünüze gelmez ve ‘Buna değer’ dersiniz. Peki DEĞER ne demektir. Türk dil kurumu, aşağıdaki şekilde tanımlıyor.
- Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet
- Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, bedel, kıymet, paha, valör
- Üstün nitelik, meziyet, kıymet
- Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse
- Kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey
- Bir değişkenin veya bilinmeyenin sayı ile anlatımı
- Bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü
Bu tanımlamalardan da gördüğünüz gibi, değer; harcadığınız para, emek, çaba ve zamana değecek kadar sonucun kıymetli olmasıdır. Hayatınızı güzelleştirdiğini, kolaylaştırdığınızı düşünürsünüz, yaşarsınız. Problemlerinizin çözüm bulmasına olanak sağlar. Bir yenilik, farklılık hayatınıza değer katmaz ise, o yeniliği kabul etmez ve hayatınıza almazsınız. İşte İNOVASYON ancak ve ancak, yenilik ile değerin birlikte gerçekleşmesiyle mümkün olur. Yoksa teknolojk bir buluş yapmış olmanız yeterli değildir. Bir sonuca, İnovasyon diyebilmemiz için yenilik gereklidir ama yeterli şart değerin gerçekleşmesidir. Buluşunuzun hedef kitlenize erişip, onlar tarafından kabul görüp, kullanıma alınması ile ancak değer gerçekleşir. Bu tanımı şahsen ben yapmıyorum. İnovasyon yönetimi alanında 2014 yılından itibaren Türkiye Delegesi olarak, eş yazarları içerisinde yer aldığım, hem Dünya’da hem de ülkemizde yayınlanan, uluslararası referans dokümanlardan olan, ISO-56000:2020 İnovasyon yönetimi-terimler standartı yapıyor. Bu standartı güzel Türkçe’mizle TSE’den alıp okuyabilirsiniz.
‘İnovasyon değerin gerçekleştiği yeni veya değiştirilmiş unsurdur. Yenilik ve değerin ilgili tarafların algılamasına bağlı olduğu ve bunlarla alakalı olduğu bir “sonuç” dur. Bu yenilik; ürün, hizmet, süreç, model, yöntem vb olabilir. Değer sadece para ile ölçülmez. Değer; finansal olabileceği gibi finansal olmayan (tasarruf, verimlilik, sürdürülebilirlik, memnuniyet, yüreklendirme, deneyim, güven) konularda da gerçekleştirilebilir.’
Bu tanımdan gördüğünüz gibi, bir ürün veya hizmetinizde, sürecinizde, iş modelinizde, organizasyonunuzda yaptığınız yenilik ve farklılık yalnız başına İnovasyon değildir. Ürün-hizmet-süreç-iş modeli-organizasyonumuzda yaptığınız yenilik hedef kitlemize değer katmıyor ve değer gerçekleşmiyor ise, biz buna İNOVASYON diyemiyoruz. Size ticari kazanç sağlayacak, ürününüz veya hizmetleriniz yanında süreç, iş modeli veya örgütlenme modeli ile de maliyetlerinizi azaltarak inovasyonu gerçekleştirebilirsiniz. Değerin sadece ticari kazanç olması şart değildir. Toplumsal fayda sağlıyor ve bir sosyal problemin çözümüne de olanak sağlıyor iseniz de, yaptığınız yenilikçi yaklaşım ve/veya projeye SOSYAL İNOVASYON diyoruz. İçerisinden geçtiğimiz pandemi ve savaş sonrası bu günlerde, ekonomik zorluklarla ve iklim krizi ile de yüzleşiyoruz. Bildiğimiz yöntemler, yaklaşımlar, teknolojiler ve metodlar ile ulaşabildiğimiz sonuç bu kadar. ALBERT Einstein’ın aptallığı tarifini hep çok sevmişimdir. ‘Aynı şeyleri yapıp her seferinde farklı sonuçlar beklemek…’ Artık yeni bir şey yapma vaktimiz geldi. İşte bu sebeple, daha iyi bir dünya için, doğayı koruyarak, ekonomik ve sosyal problemlerimizi çözmek için inovasyona ihtiyacımız var.
Bu tanımda, bir başka önemli konunun altını çiziyoruz. ‘Yenilik ve değer ilgili tarafların algılamasına bağlıdır. Değer, kullanıcılar, üreticiler, dağıtıcılar, tüketiciler, müşteriler, hedef kitle tarafından farklı algılanabilir. Değeri önemli kılan ise, ifade edilen veya edilmeyen ihtiyaçların karşılanmasıdır.’ Bu konuyu da çok önemsiyorum. Öyle İnovasyon projeleri yaparsınız ki, hedef kitleniz tarafından, amaçladığınız değer anlaşılamaz veya farklı kesimler tarafından farklı algılanır. Dolayısı ile, tek seferde doğru atış yaparak kısa zamanda zengin olacağınızı beklerseniz, yanılırsınız. İnovasyon uzun soluklu bir yolculuktur. Her yenilikçi ürün-hizmet-çözüm kısa zamanda beklediği karşılığı alamaz. Bu sebeple, yeniden düşünerek, verimlilik çalışmalarınızla değerinizi daha iyileştirerek, hedef kitlenizin ihtiyaçlarını yeniden yeniden değerlendirmeniz gereklidir. Her yenilik, yaşam eğrisi dediğimiz bir süreci yaşar. Yaşam eğrisi, sadece inovasyon için geçerli değildir, doğada ve ekonomideki her şey için geçerlidir. Yaşam eğrisi, dört aşamadan oluşur. Bunlar; Giriş (sunuş-tanıtma), Gelişme, Olgunluk ve Gerileme-Yokoluş dönemleridir. Sürdürülebilirlik kavramı İNOVASYON için işte bu sebeple önemlidir. Tek seferlik yapmış olduğunuz bir İnovasyon, eğer bu yaşam eğrisinden geçmez ise, ne yazık ki yok olacaktır. Bu konuda çok sayıda örneğe tanıklık ediyorsunuz. İnovasyonunuzun hedef pazarına giriş döneminde, yeniliği kabul edip hayatlarına kabul edenler literatürede 5 grupta kavramsallaştırılıyor. Bunlar; öncüler %2,5, erken benimseyenler %13,5, tedbirli davrananlar %34, şüpheciler %34 ve ilgisizler %16 olarak gösterilmektedir.
- Öncüler: Bu kişiler yeni fikirleri denemekte oldukça isteklidirler. Sosyal çevrelerini etkilerler ve kulaktan kulağa pazarlama teknikleri ile hevesli bir kullanıcıdır. Cesaretlidir, risk almaktan korkmaz. Yeniliğin yayılmasında önemli rol oynarlar.
- Erken benimseyenler: Fikir liderliği konusunda toplumun öncüleridir. Yaşanılan belirsizliği azaltarak, kişiler arası iletişim ağlarını kullanarak inovasyonla ilgili kendi değerlendirmesini çevresine aktarır. Bu gruba da sosyal medya da fenomen diyoruz. Değişimden yana tutkulu ve daha az kadercidirler.
- Tedbirli davrananlar: Sosyal sistemin ortalama üyesidirler. İnovasyonun yayılım sürecinde etkili bir gruptur. Referans kullanmayı severler.
- Şüpheciler: Sistemin ortalama üyesinin ardından inovasyonu benimserler. Benimseme davranışı hem ekonomik gereklilik hem de çevreden gelen baskılara verilen bir cevap olarak sergilenir. Gelenekselcidirler.
- İlgisizler: İnovasyonu son benimseyen kişilerdir. Halen tuşlu telefon kullananlar olduğunu biliyorsunuzdur.
Öncüler ile tedbirli davrananlar arasında bir ölüm vadisi mevcuttur. Bu ölüm vadisini aşanlar, ancak sürdürülebilir bir yenilik yönetimine ulaşabilirler. Diğerleri silinip gider. Tabi yeniliğin, mevcut değer-inanç-deneyim-duygu gibi ihtiyaçlarla ne kadar uyumlu olduğu da önemlidir. İnovasyonun değeri, zaman içinde, ihtiyaçlar ve beklentiler karşılandığı için, genellikle gelişim gösterir. Temassız kredi kartlarının hijyen ihtiyacımızı karşılaması, inovasyonun hedeflediği değerin gerçekleştirmesine olanak sağladığını unutmayınız. Yenilikler, ilgili tüm taraflar için önemli ve dönüştürücü olabilir. Zaman içerisinde, tüm hedef kitleniz yeniliği kabul edebilir ve algımızı değiştirir. Online toplantıların hayatımızı nasıl kolaylaştırdığını biliyorsunuz. Bizleri, ulaşım maliyeti ve zamanından kurtardığı gibi, maliyetli ofis ihtiyacından da kurtardı. Değer, zaman içerisinde yeniden dağıtılabilir veya değişebilir. Bu sebeple, verimlilik ve yenilik sürekli yapmamız gereken bir iştir. Bir kere yaptım oldu diyemeyiz. Hem ekonomik, hem sosyolojik hem de çevre problemlerimizi çözerek, yeniliklerimizle yaşama değer katmaya devam edelim… İnovasyon için emek, çaba ve zaman ayırmaktan ve yatırım yapmaktan vazgeçmeyelim. İnovasyon uzun soluklu bir yolculuktur.
Müjgan Çetin, Mayıs 2022