Son zamanlarda bana çok sorulardan biri… ‘Z Nesli İnovasyon Yapar mı? Kısa cevap, ‘Neden Yapamasın?’ Uzun cevabım ise ‘Yapılan araştırmalar pek bunu söylemiyor olsa da, içinde yaşadığımız bu CORONA günlerindeki nesil çeşitliliği bize radikal İnovasyon fırsatları sunuyor….’ Nasıl mı?
LinkedIn tarafından 2020 raporunda [1] ‘Z neslinin (7–22 yaş arası-1997–2012 dönemi doğanlar-bu tarihler değişik teorisyenlerce değişiyor) şimdilik %10 u iş dünyasına katılmış bulunuyor. Ağırlıklı olarak %40 gibi bir oranla Y Nesli veya Millenial Nesli (23–38 yaş-1981–1997 yılları arasında doğanlar), %33 oranla X nesli (39–54 yaş) ve %15 oranla Baby Boomer (55–73 yaş) lardan oluşturuyor.’ Nesillerin tanımı yapılıyor ve çalışma yaşamındaki nesillerin uzun uzun özellikleri anlatılıyor. Pandemi’yi aşmaya çalıştığımız şu günlerde; kuruluşların, üst düzey yöneticileri-CEO larının X nesli olup, kurumsal stratejileri yönlendirip, kaynakları yönettiklerini söyleyebiliriz. Üst düzey X nesli, Y nesliden gelen ilk-orta kademe yöneticiler ile çalışıyorlar ve yavaş yavaş Z neslini işe alıyorlar. Baby Boomer’ların emekliye ayrılmasıyla veya kariyerlerine daha sakin bir tempoda devam etmeleriyle birlikte, yeni normalde, bu üç nesil (X nesli, Y nesli ve Z nesli) birlikte çalışma şansını yakalıyorlar.
Siyasi partiler, oy kullanma çağına gelmiş bu gençleri anlamaya çalışıyor. Kurumlar, pandemi sonrası değişen pazarlarını anlamaya çalışıyor. İş piyasalarına girecek bu nesli yönetmek zorunda olan Y Nesli yöneticileri ve İnsan Kaynakları yöneticileri ‘Organizasyon kültürünü canlı tutmak ve yeni normale bu nesil ile ulaşabilir miyiz?’ diye düşünüyor. İşte son günlerin merak edilen bu yeni neslini anlamak için biraz araştırmalara göz atalım. Özetle kuşaklar ve Z kuşağı özellikleri;
· Z Kuşağı, güçlü dijital bağlarla yetişti. Cihazlarıyla birlikte yaşıyorlar. Irk ve etnik çeşitliliğe sahipler ve sosyal adalete büyük önem veriyorlar.[2]
· Dell’in araştırması[3] , Z neslinin % 38’inin sosyal veya çevreye duyarlı bir kuruluş için çalışmak istediğini ve% 45’inin ücret almanın ötesinde anlamı ve amacı olan işler istediğini ortaya koydu.
· İnternetin kucağında doğan Z kuşağı “dijital tüketici” olarak okuma, yazma, müzik dinleme, ders çalışma, birbirleriyle iletişim kurma konularında interneti aktif olarak kullanan bu nesil, gazete okuyarak gündemi takip etmek yerine blog, kitabın tamamı yerine uygulama üzerinden özetini okuyan, yüz yüze görüşmek yerine online iletişim kuran, kütüphane kartı yerine dijital kitap okuyucular edinip elektronik kitap, dergi, gazete okuyan, kaset yada cd almak yerine müziği internetten çoğu zaman bedelsiz hatta belki yasal olmayan yollarla dinleyen, görüşmelerini anlık iletiler yoluyla yapan ve zaten hayatlarında bu yöntemlerden başka bir yöntem görmemiş olan dijital teknoloji bağımlılarından oluşmaktadır[4]
‘Ekranları başında büyüyen (ortalama 6 saat/gün) bu neslin mensuplarının; (frontal korteks) beynin ön kısmının yaşlarına göre yetersiz olduğu gözlemlenmektedir. Bu yeni varoluş tarzı insanı aptallaştırır, kötürümleştirir.’ [5] Ne korkunç bir cümle değil mi? Jean Twenge BEN Nesli[6] isimli kitabı ile Y nesli’ni anlatmıştı. Şimdi de 1995 den sonra doğan Z NESLİ denilen bu yeni nesli (internet nesli) İ-Nesli isimli kitabında anlatıyor. Okumanızı tavsiye edeceğim Twenge’in kitabında, bu neslin davranış ve yaklaşımlarını özetle sıralamak istiyorum.
· İ-Nesli daha yavaş büyüyor. 18 yaşındakiler, önceki nesillere göre 15 yaşındaymış gibi, 13 yaşındakiler 10 yaşındaymış gibi davranıyor.
· Bu nesil; yanlarında anne-babaları olmadan dışarı çıkma, iyi ya da kötü kendi kararlarını verme deneyimini daha az yaşıyor. ‘Helikopter anne baba’ denilen ve bu özellikleri gösteren ebeveyn tarafından korunaklı kozada yetiştirilen, başkasının ne düşündüğünün önemsenmemesi söylenen bu çocuklar, ergenlik döneminde kendi yollarını bulmakta zorlanıyorlar. Daha güvenli ama daha yalnız oluyorlar.
· Yüz yüze görüşmeyi tercih etmiyorlar. Sanal ve sözde muhabbet yaşıyorlar. Kızlar kusursuz selfilere, erkekler bilgisayar oyunlarına takmış durumdalar.
· Kaygılı ebeveynler tarafından yetiştirildikleri için; kırılgan, kaygılı gençlerin, güvenli alan arayışları var. Özellikle duygusal kırılganlık yaşamak istemedikleri için daha az münakaşa ve kavga ediyorlar. Polisiye olaylara karışmıyorlar.
· Gerçek durumlarıyla yüzleşmeye hiç hazır değiller. Eleştiri kabul etmiyorlar. Eleştiri geldiğinde paniğe kapılıyorlar.
· Y neslinde tırmanışa geçen narsizm (bencillik-özseverlik) İ-neslinde düşüşe geçiyor. Ergenlik dönemlerinde anne babalarıyla daha az kavga ediyorlar.
· Kitap, gazete, dergi okuma alışkanlıkları düşüyor. Kitaplar; bir sonraki bağlantıyı tıklayacak, ya da bir sonraki sayfaya birkaç saniyede geçecek şekilde büyütülmüş bu kuşağın dikkatini uzun süre odaklayamıyor olabilir.
· Eğitimin onlara gelecekte iyi işler vaat ettiğine ya da günün birinde gereksinim duyacakları bilgileri verdiğine ikna olmuş değiller… ’Burada olmak zorunda olduğum için buradayım..’ diyorlar… Okuldan zevk almıyorlar. Bir amaç uğruna gerekli olduğuna, işe yarayıp yaramayacağından emin değiller…
· Alışveriş alışkanlıkları değişmiyor; tüketmeyi seviyorlar ama internet üzerinden alışveriş yapıyorlar.
· Part-time ve freelance çalışma modellerini en çok Z kuşağı tercih ediyor. Aslında bu nesil pek çalışmayı sevmiyor, çalışmak yerine sanal oyunları tercih ediyor. Anne babalarından rahatlıkla para istiyorlar.
· Z nesli, ‘işimden nefret etmeyim, yeter..’ diyor. İşin hayatlarının tamamını kapsamasını istemiyorlar. İ-nesli ile sabit iş, güvenli gelir, istediği şeyleri almak ve kendini güvende hissetmek eğilimi başlıyor.
· Sosyal sorunlara daha duyarlılar, katkıda bulunmak istiyorlar, ama bunun için bir şey yapmak istemiyorlar. Başkalarını düşünmenin önemli olduğuna katılıyorlar, ama bunu eyleme dökmekte güçlük çekiyorlar.
‘Pandemi sonrası değişen ihtiyaç ve beklentilerimize cevap verebilecek, inovasyon fırsatlarını görecek ve hayata geçirecek Z Nesli acaba bu davranışsal özellikleri ile bu beklentimizi gerçekleştirebilir mi?’ Cevabım evet, üst düzey X, ilk kademe Y nesli ile çok güzel bir İnovasyon ekosistemi mevcut oldu bu günlerde…. X neslinin, çeşitliliğe açık olması ve değişime çabuk adapte olabilmesi, sorgulayıcı ve girişimci ruhları ile çevreye ve dünyaya çok duyarlı Y neslinin yönetimindeki Z neslinin veriye erişme ve işleme yetkinliklerini birleşimi ile yapay zeka ve büyük veri içeren çok sayıda İnovasyon projesine tanıklık edeceğimizi gösteriyor. X neslinin dengeyi koruma bilgeliği ile birleşecek olan Y neslinin radikal değişim arzusu, hatadan öğrenme kültürü ile birleşince, gelecek 10 yılda çok büyük inovasyonlara tanıklık edeceğimizi iddia edebilirim. Y neslinin özgüveni ve deneme tutkusunun, tam da inovasyonun; empati kur, fırsatı gör, dene, test et, çözümü düzelt anlayışına uygun olduğunu söyleyebiliriz. Yalnızlığının derinliğine var olmayı seven Z nesli, bu güvenli ortamda radikal projeleri hayata geçirme şansı yakalayabilecektir. Bütün değişkenlerin hızla değiştiği bu kaotik ortamda, kurumsal inovasyon yönetim sistemini kurmamız çok gerekli olacak ve kuruluşların can ipi rolünü alacaktır. Yeni ufuklara yeni nesillerimizle ulaşmak dileğiyle…
Müjgan ÇETİN / 20 Eylül 2020, İstanbul
#İşteİlham dergisi #ekim sayısında 62. ve 63. Sayfalarında yayınlanmıştır. Dergiyi TURKCELL Dergilikte ve Android Marketlerden ve https://lnkd.in/e4X_iar dan indirebilirsiniz…
[1] A Guide for the Ages: What You Need to Know to Attract a Multigenerational Workforce — Bruce Anderson
February 12, 2020 web site: https://business.linkedin.com/talent-solutions/blog/diversity/2020/how-to-attract-multigenerational-workforce
[2] Z Kuşağı ve Aşk Markalarının Stratejisi — Lovemarks’ın yaratıcısı Kevin Roberts, sorularınızı yanıtlıyor. https://fastcompany.com.tr/dergi/z-kusagi-ve-ask-markalarinin-stratejisi/
[3] What Gen Z Wants From The Workplace https://cmo.adobe.com/articles/2019/6/what-gen-z-want-from-the-workplace.html#gs.7lzhxm
[4] Dr. Zuhal Akgün, PAZARLAMADA DIJITAL DÖNÜSÜM: DIJITAL PAZARLAMA VE C KUSAGI, İktisat Publishing House, 2019
[5] Jean M. Twenge, İ-Nesli, Kaknüs Yayınları, 2018
[6] Jean M. Twenge, Ben Nesli, Kaknüs Yayınları, 2009