Bundan 15 yıl öncesi… Amerika’da internet ordunun, sonra da birkaç üniversitenin birbirleriyle haberleşmesi için oluşturulmuş bir araştırma projesi. TUBİTAK-ODTÜ işbirliği ile 1992 yıllarında teknolojiyi öğrenmek için bir araştırma projesi başlatılıyor. Henüz 2 sene geçmeden, yöneticiliğini yaptığım bölümde kamu kuruluşlarına ve bireysel kullanıcılara hizmet bedeli faturalarını imzalarken buluyorum kendimi. Hızlıca İNTERNET ve teknolojileri yaygınlaşıyor. Hem de hiç tahmin etmediğimiz bir hızda…Sayfası 3000 USD ye oluşturulan web sayfaları şimdi artık bireysel kullanıcıların kendi yapabilecekleri kadar kolay ve bedelsiz hale geliyor.
‘Google DoubleClik’i satın aldı’ haberini okurken, bu gelişmeler ve değişimler aklıma geldi. Şimdi reklam verenler, yayıncılar ve reklam ajansları değişmek zorunda kalıyorlar. Hedef kitle ve bu kitleye ulaşmak için kullanılan mecra ve kurallar değişiyor. Bu birleşme bunun habercisi…
‘Paulo Coelho (Simyacının yazarı) kitaplarını web de korsan olarak yayınlıyor’ haberi de tuzu biberi oluyor düşüncelerimin. Yayınevi, yazarı tarafından bizzat yapılan bu internet korsancılığının, satışları arttırdığını bildiriyor… YouTUBE şöhretleri müzikte yeni bir çağ başlatıyor. TV de izlediğim söyleşide, Mor ve Ötesi eserlerini internette kendileri sunacaklarını bildiriyorlar. Çok haklı bir gerekçeyi, çok da akıllıca anlatıyorlar. ‘Tanınırlık, bilinirlik CD satışlarımızı düşürmez, hatta arttırır. Biz sadece elitlere değil bütün kitlelere ulaşmak istiyoruz..’
Açılan binlerce sayfa ile, kişiler kendi tanıtımlarını yapabiliyorlar, fotograflarını, videolarını paylaşabiliyorlar, görüş ve düşüncelerini internet evrenine gönderebiliyorlar. Facebook sadece arkadaş sitesi değil, bir istihbarat platformu haline dönüşüyor. Şirketler işe eleman almadan önce Facebook ta ki sayfalarını inceliyor adayların…
AB 7 çerçeve kapsamında KOBİ ler internet üzerinden bilgi ağları kurmaya yönlendiriliyorlar. Sanal işbirliklerine, sanal ar-ge proje ekipleri katılıyor hızla…Rakipleri görmek, izlemek daha kolaylaşırken, takip edilmekte bizleri o kadar hızla fikri mülki haklarımızı korumaya zorluyor. Birçok şirket, internet satışlarının payını arttırmak için, yeni hazırlıklar yapıyorlar. İnternet satışlarına başlıyorlar demiyorum, daha da arttırmak için çaba harcıyorlar…Artık sadece kitap, teknoloji ürünleri satın almıyoruz internetten. Taze meyve evimize teslim ediliyor. Esnaf olmak, artık az eğitimli kişilerin yaptığı az gelirli bir iş değil…
Bilginin bu kadar hızlı el değiştirmesi, ekonomideki oyuncuları da hızla değiştiriyor, hatta bilinen bütün kuralları sarsmaya başlıyor. İş kurmak ve geliştirmek ve tutundurarak bir isim elde etmek için gereken süre 5 yıldan 3 yıla iniyor hızla. Kazanan ve kazandıran şirketler el değiştirirken, tabiî ki kurallarda bu değişime ayak uydurmak zorunda kalıyor.
Bill Gates’in yaklaşık 6 sene önce ‘Düşünce Hızında Çalışmak’ kitabını okuduğumda daha güzel ifade edilemez, değişimin hızı diye düşünmüştüm. Şimdi, okuduklarımın, hayal ettiklerimin hepsi ve daha fazlası gerçekleşiyor ve her şey yeniden şekillenmek zorunda kalıyor.
Milliyet KOBİ de bu hıza ayak uydurarak, KOBİ ler için yepyeni bir platform sunuyor. Milliyet KOBİ ye hoş geldin diyerek, hepinizi bu hıza ayak uydurmaya davet ediyorum.