Yenilikçi fikirleri üretmek için çok sayıda metod ve teknik bulunmaktadır. Bu metod ve tekniklerin detaylarına kitabımın ilgili bölümünden ulaşabilirsiniz. Fikirler, yukarıda bahsettiğim dış çevre tarafından tetiklenmiş konulardan değil, bazen sizin hassasiyet duyduğunuz ama çözülmemiş bir ihtiyacınızdan da doğabilir.
2016 yılı dünya inovasyon şampiyonlarına (Apple, Google, Tesla, Microsoft, Amazon, netflix, Samsung, Tuyota, Facebook, yapılan ankette inovasyon fikirlerinin nereden geldiği sorulmuş.[3] %78’i iç kaynaklardan, %70’i müşterilerilerinden, %66 si stratejik iş ortaklarında, %65 i tedarikçilerinden, %57 si müşteri şikayetlerinden geldiğini söylemiş.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TIM)’nin 2014 yılından bu yana düzenli olarak her yıl yaptığı İNOVAYSON Haftası’nı hiç kaçırmam. 2017 INOVASYON Haftası’nda başladığı yıldan itibaren sponsor olarak yer alan ARÇELİK; İnovasyon süreçlerini ve buna ilişkin istatistiklerini sundu. 4 aşamalı bir özgün inovasyon süreçleri olduğunu Garage (http://arcelikgarage.com/tr/ ) adı altında hayata geçirdiklerini söyledi. Arçelik Garage; farklı disiplinlerden çalışanları barındıran (multidisipliner) ve hiyerarşi olmayan bir merkez olarak, girişimci ruhla çalışıyor. Açık inovasyon yaklaşımı ile yenilikçi fikirlere alt yapısını açıyor. ‘Fast Track’ adlı fikir/ürün geliştirme süreci ve 2017 için çıktıları şöyle ölçeklendirdi;
- Ideathon aşaması: Fikir yaratma süreci- 2017 de 5120 fikir
- Makeathon aşaması: Ürünün ilk halini ortaya çıkarmak, kavramsal prototipi yapmak 2017 de 121 prototip
- Fast track aşaması : Ürünü geliştirmek ve gerçek protopi üretmek 2017 de 12 proje ve Demo Day / Pitching / C-Suit: Şirket çalışanları, müşterilerin de dahil olduğu geniş bir katılıma sunum yapmak
- Boost aşaması: Fuarlara yeni ürünleri ile katılarak müşteri deneyimini alma – 2017 de 6 ürün
Fikir yönetimin en eski bilindik hali, toplam kalite yönetimi uygulamalarında sıkça kullanılan öneri sistemleridir. Balık kılçığı diyagramı ile kuruluşların duvarlarını süsleyen uygulamalar yanında, öneri kutuları, öneri yarışmaları ve ödülleri 1990’lı yıllardan bu yana tanıdık olduğumuz yöntemlerdir. Öneri sistemleri ile, önemli veya önemsiz, her türden önerinin açığa çıkartılması, tüm önerilerin muhataplarına iletilmesi gerekliliğinin yaygınlaştırılması, çalışanların sürekli olarak çalışma yöntemlerini, iş ortamlarını sorgulamalarını ve çalışanların işletme politikasını benimsemeleri amaçlanmaktadır. Öneri sistemlerinde, öneriler doğru değerlendirilerek kısa zamanda cevaplandırılıyor, uygun bir süreç veya zaman diliminde fikirler hayata geçiriliyorsa katma değeri yüksek sistemler olarak şirketin güçlenmesinde önemli bir rol oynarlar.[2] Öneri sistemleri; cinfikir kutusu, fikir borsası, fikir postası v.b adlarla bir çok kuruluşta hayata geçiriliyor.
Öneri sistemlerini yıllardır işleten kuruluşlar kaizen, sürekli geliştirme, 6Sigma vb programları için çalışanlarının, paydaşlarının fikirlerine ihtiyaç duyarlar. Ancak gelen fikirlerin çok azı bu konularla ilgilidir. Çoğunlukla, idari konular oluyor. Bu sistemlerde bir diğer sıkıntı ise; sürekli iyileşme ve gelişmeye yönelik fikirler nedense hep aynı kişilerden geliyor. Bu sebeple; üretilen fikirlerin kalitesi çok önemlidir. Diyelim ki başardınız ve kaliteli fikirleri elde edebilecek, değerlendirebilecek, ödüllendirebilecek çalışan bir sistem kurdunuz. Peki; bir fikrin inovasyon mu, iyileştirme mi yoksa geliştirme mi olduğuna nasıl karar vereceksiniz ? İşte bu soru da böylece hayatınıza girmiş oluyor.
ISO/TC 279 numaralı çalışma gruplarında en fazla tarışma yaratan konu bu idi. Bu sebeple; ‘ISO-50500 Innovation Management System-Terms and Definition (İnovasyon Yönetim Sistemi-Tanımlar ve Terimler)’ standartını yazmak üzere çalışma grubu oluşturuldu ve 3 yıl süren hararetli çalışmalar sonunda standart 2018 yılı sonunda yayınlanacak şekilde son haline getirildi. Öncelikle; bu standart içerisinde bu önemli sorunun cevabını yeniden vermek istiyorum. Sonra da, bu bölümde işe yarayan fikirler elde etmek için ne kadar çok fikre ihtiyacınız olduğunu gösteren Türkiye ve Dünya örneklerini sunacağım.
İyileştirme ve İnovasyon (Improvement vs. İnnovation): Hem inovasyon hem de iyileştirme ürüne değer katar ve her ikisi de değişim gerektirir. İyileştirme, orijinal durumunun ölçümlerinin anlamlı olduğu ve mevcut varlığın değişimi ile sınırlıdır. Mevcut yaklaşımları ve bilinen yöntemleri ve çözümleri kullanan iyileştirmeler inovasyonla sonuçlanmaz. İnovasyon ise, daha önce mevcut olmayan yeni bir varlığın (genellikle daha büyük belirsizlik koşulları altında) kullanıma sokulmasını içerebilir. KAIZEN ise sürekli iyileştirme terimin karşılığıdır. Dolayısı ile yaptığımız KAIZEN’ler bilinen yöntemleri uygulayarak, orjinal durumu iyileştirmeye yönelik ise buna inovasyon diyemiyoruz. KAIZEN’ler verimlilik odaklı çalışmalardır. İş mükemmelliği başlığı altında, sahada yapılan iyileştirmeleri kapsar. [4]
Bu tanımımızda dikkatinizi çekmesini istediğim konu, değişimin etki ettiği varlığın veya değişim yaklaşımının mevcut olup olmadığıdır. Yenilik kavramı yenilik ve değer ile karakterizedir. Yenilik ve değer, inovasyon kavramının gerekli ve yeterli nitelikleridir. Şimdi araştırma ve geliştirme ile birlikte anılan, zaman zaman da süreç geliştirme olarak hayata geçirilen bu ‘Geliştirme’ kavramının tanımına bakalım. Öncelikle araştırma kelimesine bakalım.
Geliştirme ve İnovasyon (Development vs. innovation): Geliştirme, mevcut bilgileri kullanarak, kullanıcı gereksinimlerine dayalı yeni veya mevcut ürünler, hizmetler, süreçler, modeller için; var olan özellikleri dönüştürecek şekilde sistematik faaliyetler içerir. Geliştirme süreçleri inovasyon ile sonuçlanabilir, ancak mevcut kullanıcıları tatmin ederek, mevcut özelliklerin kademeli olarak genişletilmesini içerir. Mevcut müşterilerimizin çıklanmamış ihtiyaçlarına veya yeni kullanıcılara yeni ve radikal olarak farklı teklifler sunmak için yapılır. Oysaki, İnovasyon sonuçtur. Değerin gerçekleştiği veya yeniden dağıtıldığı yeni veya değiştirilmiş varoluştur. Yenilik ve değerin ilgili tarafların algılamasına bağlı olduğu ve bunlarla alakalı olduğu bir “sonuç” dur. Yenilik ve değerin ilgili tarafların algılamasına bağlı olduğu ve bunlarla alakalı olduğu bir “sonuç” dur. Değeri sadece para ile ölçmüyoruz. Değer finanasal olabileceği gibi finanasal olmayan (tasarruf, verimlilik, sürdürülebilirlik, memnuniyet, yüreklendirme, deneyim, güven) konularda da gerçekleşterilebilir. Değer, kullanıcılar, üreticiler, dağıtıcılar, tüketiciler, müşteriler, hedef kitle tarafından farklı algılanabilir. Değeri önemli kılan ise, ifade edilen veya edilmeyen ihtiyaçların karşılanmasıdır. [5]
Bu konuda yaptığım danışmanlık ve eğitimlerde, bu ayrımı yapmak için kolay bir yöntem sorarlar .. Ben de aşağıdaki maddeler halinde; bir fikrin inovasyon mu, gelişme veya iyileşme mi olacağına ilişkin yöntemi sıralıyorum.
- İyileştirme ve geliştirme kavramlarında ortak 3 özellik mevcuttur. Bunlar;
- Mevcut ürün, hizmet, süreç, iş modeli olması ve mevcut varlığın değişimi veya gelişimi ile sınırlı olması
- Bu değişimi veya gelişimi mevcut yaklaşımları kullanarak gerçekleştirmesi
- Bu değişimi veya gelişimi gerçekleştirmek için mevcut veya bilinen yöntemleri kullanması
- İnovasyon da ise ;
- Varlığın, yaklaşımın ve yöntemin en az biri mevcut olmayan, yeni olmak zorundadır.
- Risk katsayısı yüksektir, genellikle daha büyük belirsizlik koşulları altında kullanıma alınır.
- İnovasyon çıktısı ürün ise; fikri haklarını (patent, faydalı model, tasarım tescili vb.) alma şansınız var demektir.
Fikir sayısını arttırmak için, sadece iç kaynaklara odaklanmayın lütfen. Fikirlerin sadece iç kaynaklardan gelmesi yerine dış kaynakları da harekete geçirmeye açık inovasyon diyoruz. Bu konu ile ilgili kitabımdan ilgili bölümde detaylı bilgi bulabilirsiniz.
İşe yarayan ve sonuçta size hedef kitlenizde hedeflediğiniz değeri yaratacak olan fikri yakalayabilmeniz için kaç harika fikre ihtiyacınız var? Bunu hem literatürden hem de uygulama örneklerinden cevaplandırmak istiyorum. Öncelikle, bir temel araştırmanın hayatımıza girmesi için gereken zamana bir bakalım. 12-14 yıl geçtikten sonra, ancak yeni bir bilimsel gelişme gündelik hayatımızda karşılık buluyor. Yani CERN de yapılan quantum fiziğine ilişkin temel araştırma sonuçlarını günlük hayatımızda ancak 2020 li yıllardan sonra görebileceğiz.
Yenilikçi fikirlere ilişkin, literatürde yapılan çalışmalarda 3000 ham fikirden 1 ticari başarı elde edebilecek yeni ürün çıktığını gösteriyor. Bu 3000 fikirden 300 fikir seçilebiliyor, 125 proje başlatılabiliyor, 9 önemli gelişme sağlanabiliyor, 4 temel değişiklik yapılabiliyor ve 2 adet pazara sürülen üründen ise 1 inde ticari başarı elde edilebiliyormuş. Sosyal alanda üretilen 60 fikirden de ancak 1 inin işe yaradığını söylüyorlar. Bu istatiksikler 2000 li yılların başından kalmış olmak ile birlikte, ne kadar çok sayıda fikir içerisinden inovasyon alanınızı belirler iseniz, hedefinizi yakalama şansınız o kadar artar diyebilirim.
İnovasyon demoratikleşti ve yeni teknolojiler ile birlikte daha da kolaylaştı. Fikir sahipleri finans bulmak için İndiegogo.com, Kickstrater.com , projemefon.com gibi kitlesel fonlama (crowfunding) sitelerinden faydalanabiliyorlar. Fikirlerini geniş kitlelerle paylaşıp, kimi zaman indirimli ön satış kimi zaman doğrudan bağış olarak maddi destek istiyorlar.[6]
Ayrıca, inovatif fikri olan insanlar, tasarım ve üretim gibi konularda hiçbir bilgileri olmasada ürünlerinin tasarımı ve geliştirilmesi için QUIRKY, EDISSON NATION gibi internet platformlarından yararlanabiliyorlar. Bu platformlar fikirlerinizi beğeniyorlarsa tasarım, üretim, satış, pazarlama, lojistik süreçlerinin tamamanı sizin adınıza çözüyorlar. Ürün satılmaya başladığında da sizin adınıza hesabınıza düşen parayı havale ediyorlar. www.quirky.com da sadece hangi problem, nasıl çözmek istediğinizi açıklıyorsunuz. Fikriniz beğenilirse takipçilerine açılıyor. Öneri ve eleştiriler alınıyor. Bir fikir çok sayıda öneri alıyorsa (500.000 üyesi var) potansiyel ürün olarak kabul ediliyor. Bu fikir quirky nin ekibi tarafından üretim, pazarlama, tasarım açısından inceleniyor ve seçilirse hızlıca prototip üretimine geçiliyor. Her aşamada üyelerin fikri alınıyor. Teknik zorluk, maliyet, takipçilerin ilgisinde azalma varsa fikirden vazgeçiliyor. Vazgeçmezler ise satışa sunuluyor. Belli bir zaman diliminde ön sipariş alınırsa gerçek üretime geçiliyor. Tabi satış gerçekleşirse sizde payınızı alıyorsunuz. Bu tip platformlar ve kitlesel fonlama siteleri hem yeni fikirler bulmanızı kolaylaştıracak hem de ürününüzü-çözümünüzü test etmiş olacaksınız.
ABD de hızla büyüyen TECHSHOP adlı şahane şirket ise aklında somut bir fikri olan ama onu birilerine teslim etmek yerine, üzerinde bizzat çalışarak hayata geçirmek isteyen mucit adaylarına rüya gibi bir ortam sağlıyor. Üç boyutlu yazıcılardan, torna tezgahlarına, CAD yazılımlarına kadar her türlü donanımı belirli bir üyelik bedeli karşılığında kullanmanızı sağlıyor. Dilerseniz aletlerin kullanımı konusunda eğitimler alabildiğiniz gibi benzer projeler üzerinde çalışan diğer insanlarla bir araya gelerek fikir alışverişinde de bulunabiliyorsunuz. Benzer bir örnek kaggle.com Bu site üzerinden veri bilimcilere ulaşarak özellikle büyük veri uygulamaları içeren inovasyonlarınız için yardım alabiliyorsunuz. İlaç üreticileri yeni ilaç test süreçlerinde kaggle.com u yoğun bir şekilde kullanıyorlar.
İnovasyon trendlerini takip ederek, yenlikçi fikirlerden esinleneceğiz web siteleri önereceğim. Başkalarının yeni fikirleri bize her zaman ilham olur. Bir inovatör olarak şirketinizi/kendinizi geleceğe hazırlamanız ve ileriye doğru bakmanız gerekir. Dünyanın artan bir tempoyla değiştiğini bildiğiniz bir ortamda bu hiç de kolay değildir. Hangi teknolojiler gelişiyor? Hedef müşterileriniz nasıl değişiyor? Ve bunların şirketinizdeki etkisi nasıl olacak? İşte size tüm bu yenilikleri ve gelecekteki olası trendleri izleyebileceğiniz, benim takip ettiğim web sitelerini veriyorum.
- Sreategy business : İnovasyon, trendler ve son haberler ile birlikte makaleleri izleyebileceğiniz bir site. https://www.strategy-business.com/
- InnovationExcellence: İnovasyon kavramı ile ilişkili onlarca yazı, makale, araştırma ve içeriğin yer aldığı gelişmiş bir blog olarak düşünebileceğiniz bir internet sitesidir. http://www.innovationexcellence.com/
- İnnocentive : Bu site kamu, özel kuruluş, STK ların çözmek istediği problemlerle araştırmacıları buluşturan bir sitedir. https://www.innocentive.com/about-us/
- Sprinwise : Tüm dünyada yenilikçi tüm girişimleri, fikirleri ve konseptleri tarıyor. http://www.springwise.com/
- Trendwatching: Dünya genelinde yeni gelişen tüketici trendlerini, sezgilerini ve inovasyonları takip ediyor ve yayınlıyor. http://trendwatching.com/
- Trend Hunter: Trend Hunter, 90 binin üzerinde trend avcısı tarafından dünyanın en kapsamlı ve en popüler keskin fikirlerle beslenen bir fikir platformu. http://www.trendhunter.com/
- MoreInspiration : İnovatif ürünleri ve teknolojileri keşfetmenize imkan verir. http://www.moreinspiration.com/
- CoolBusinessIdeas: Dünya genelinde oldukça yeni parlak iş fikirlerini takip eden bir blog. En son, en yeni iş fikirleri üzerinde avlanmak için bu siteyi takip edebilirsiniz. http://www.coolbusinessideas.com/
- PSFK: Tasarım, dijital, pazarlama,medya ve teknoloji endüstrilerinden milyonlarca okuyucunun her ay, yeni gelişmekte olan fikir ve inovasyonları okuyup, tartışıp paylaştığı bir platformdur. http://www.psfk.com/
- David Report: İş ve tasarım dünyalarının kesişim noktalarındaki trendleri yazan etkileyici bir blog ve online dergidir. http://davidreport.com
- JWT Intelligence: Tıbbi ürünler, kozmetik, yiyecek-içecek, ev ve kişisel bakım gibi farklı kategorilerdeki uluslararası müşterilerinin yararına bu tanımlamayı yaparlar. http://www.jwtintelligence.com
- TED: TED, paylaşılmaya değer fikirlere sadık bir kar amacı gitmeyen bir kuruluştur. Eğlence, teknoloji ve tasarım dünyalarından insanları bir araya getiren bir konferanslar serisi olarak ortaya çıkmıştır. Videoları izlemenizi öneririm. http://www.ted.com/
- Mashable: Sosyal medya ve teknoloji alanlarında ziyaretçilerine haberler, etkili bilgiler ve yazılar sunan bir blog. http://mashable.com/
Yaratcılık inovasyonla yakından ilişkilidir. Yaratıcı beyinler, yeni fikirleri bulmada yeteneklidirler. Bu yenilik, orjinallik olarak da adlandırılır. Ancak her orjinallik, her zaman yenilik anlamına gelmiyor. Orjinallik (novelty); önceden hayal edilmeyen, düşünülmeyen, yeni-alışılmamış olanı ifade eder. Her orjinal yeni iken, her yeni olan da orjinal olmayabilir. İnovasyon; orjinallik, yenilik ve yaratıcılık kavramlarını kapsar. İnovasyon kavramı ilave olarak değer yaratır.
Yaratıcılık, yenilikçi fikir deyince beyin ve beynin çalışma mekanizmaları merak ediyoruz. Bu konu hem zevkli hem eğlenceli, hem de öğretici ve düşündürücü bir konu. Bol sayıda kitap, makale okumanızı ve you tube dan ve ted.com dan video izlemenizi öneriyorum.
Bilgi beyine ulaştığında, yağmur damlasının toprağa düştüğünde iz oluşturması gibi yavaş yavaş bir kalıp oluşturur. Yeni gelecek bilgiler de bu kalıbı tanırmış gibi ona doğru yönelir ve onun şekline bürünürler. Bu beynimizin öğrenme sürecidir. Ancak bizi gerçekten kalıplar. Yaratıcı süreci baltalayan işte bu kalıplarımızdır. [7]
Yaratıcılık, tuhaf ve genellikle de mantık dışı görünen bir şeydir. Yaratıcı düşünce biçimi, bazı kişilik türleri için sabit ve belirgin bir karakter özelliğidir. Ama duruma ve şartlara göre de değişebilir. İlham ve fikirler en beklenmedik anda birden bire zihnimizde belirebilir, ama onlara en çok ihtiyaç duyduğumuz zaman bir türlü ortaya çıkmazlar. Yaratıcı düşünce özel bir algılama yeteneği gerektirirse de, düşünme sisteminden tamamen farklıdır. Nörolojik bilim bugün yaratıcılıkla ilgili çok karmaşık bir fotoğraf ortaya koymaktadır. Bilim insanları artık yaratıcılığın sandığımız gibi sağ ve sol beyin farklılığıyla (sol beyin = mantıklı ve analitik, sağ beyin= yaratıcı ve duygusal ) açıklanamayacağını anlamış bulunuyor. Gerçekten de, yaratıcılığın bir dizi bilişsel süreçler, sinirsel akımlar ve duygular sonucu ortaya çıktığı düşülmekte, ancak yaratıcı zekanın nasıl çalıştığı hakkında hala net bir bilgimiz yok.
İnsan esas olarak yaratıcıdır. Hepimiz içinde yaşadığımız dünyayı yaratıyoruz. [8] Hepimiz iki dünyada yaşıyoruz. Biz olsak da olmasak da varlığını sürüdüren bir dünya ve biz varolduğumuz için varolan bir dünya. Yaratıcılık yeteneğimiz doğuştan gelmese de geliştirebiliriz. Doğuştan gelen yeteneklerimizi hangi ölçütlerde kullandığımız, seçtiğimiz yaşam biçimi ve içinde bulunduğumuz koşullara bağlıdır. Yaratıcı fikirler bir anda ortaya çıkmaz. Belirli bir sürecin tamamlanması gerekir. Bu sureç zaman zaman bilinç altında yürüdüğü, ya da çok kısa sürdüğü için fark edemeyiz. Ancak 4 aşamalı bu süreci hepimiz mutlaka yaşamışızdır.[9]
- Hazırlık : Konu üzerine odaklandığımız aşamadır. Konuyla ilgili belleğimizdeki kayıtları değerlendirir, bilgi toplar, düzenler, değerlendirmeye başlarız.
- Kuluçka : Beynimiz konuyla ilgili arka planda çalışmasını sürdürür. Araya giren yeni uğraşlar, gözlemler, düşünceler, deneyimler bu süreci etkiler, hızlandırır, katkı sağlar.
- Fikirin doğması: Yeni fikrin doğuşunu sağlayan uyaranın ne olduğunu farketmeden fikrin birden aklımıza geldiğini sandığımız andır.
- Fikrin geliştirilmesi: Aklımıza gelen fikir uygulayabileceğimiz kadar iyi olmayabilir. Bu fikri geliştirdiğimiz aşamadır.
Yaratıcı bireylerin davranış özellikleri ile ilgili yapılan araştırmalar ortak özellikler olarak aşağıdakileri sıralıyor. [10]
- Hayal Kurarlar.
- Her şeyi gözlemlerler.
- Kendileri için uygun olan saatlerde çalışırlar.
- Yalnız kalmaya zaman ayırırlar.
- Yaşamdaki engelleri tersine çevirirler.
- Sürekli yeni deneyimler peşinde koşarlar.
- Yenilgiden korkmazlar.
- Her şeyi sorgularlar.
- İnsanları gözlemlerler.
- Risk alırlar.
- Tüm yaşamı kendilerini ifade etmek için bir fırsat olarak görürler.
- Gerçek tutkularının peşinden giderler.
- Zihinlerini silerler.
- Zaman kavramını unuturlar.(Akışta olurlar)
- Kendilerini güzelliklerle çevrelerler.
- Noktaları birleştirirler.
- Sürekli bir şeyleri yıkıp değiştirirler.
- Farkındalık için zaman ayırırlar.
Ben bu konuda verdiğim eğitimlerde; kendi üzerimde uyguladığım aşağıdaki önerilerde bulunuyorum. Tabi sizlerin bunlara ilave kendi yaratıcılığınızı harekete geçirmeye yönelik harika bireysel yöntemleriniz de olabilir. Bu yöntemlerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim.
- Beynim açık havada, doğada yürüyüş yaparken daha iyi çalışıyor. Bir probleme çözüm üretmem gerektiğinde, bir doğa yürüyüşü yaparak, yaratıcı çözüm önerileri geliştiririm.
- Rutin olarak tekrar ettiğim davranışlardan vazgeçerim. Bazen evime başka bir yoldan giderim. Bence, beyni yoran monotonluktur. Hayatımı ne kadar renklendirirsem, beynim o kadar neşeleniyor ve yaratıcı düşünüyor.
- Bilim kurgu filmler ve animasyon filmler izlemeyi çok severim. Hiç bir bilim kurguyu kaçırmam. İzledikten sonra da ‘Bu filmden ne öğrendim? Öğrendiğimi gündelik sorunlarımda nasıl kullanabilirim?’ diye kendime sorarım.
- Sanatla ilgilenirim. Resim yapabilmenin bütün tekniklerini öğrenmeye çalışırım. Yağlıboya, suluboya, akrelik, minyatür v.b. Seramik, cam sanatı v.b kurslara giderim. Şu sıralar heykel kursuna katılmak istiyorum.
- Sevdiğim bir müzik bana çalışırken eşlik eder. Özellikle yeni sanatçıları dinlerim. Klasik müziğin veya Türk müziğinin şifalandırıdığını veya yaratıcılığı geliştiridiğine ilişkin epey bir bilimsel çalışma ve yayın var.
- ‘Problemi nasıl çözerim?’ diye beynime çözüm odaklı pozitif soru sorarım. Moralimi bozacak, motivasyonumu düşürecek sorular sormam. ‘Beni neden kimse sevmiyor, neden şişman ve çirkinim?’ v.b negatif sorular yerine, ‘Sevilen, sağlıklı ilişkiler geliştiren bir insan nasıl olabilirim?, Ne yaparsam daha zayıf ve güzel olabilirim?’ gibi pozitif sorulardan bahsediyorum. Beyinin sorularla çalışan sadece bir cihaz olduğuna inanıyorum. Kendimle bir deney yaptım. Beynime ‘Seni nasıl aldatabilirim?’ diye sordum. Emin olun ki, bir zaman sonra kendimi-beynimi nasıl aldatabileceğime ilişkin koca bir liste sundu bana. Çok hayret ettim bu listeye ve ‘Beynim, kendini nasıl aldatabileceğini sorduğumda söyleyebiliyorsa, en güzel çözümleri de o söyler.’ Diyerek sorularımı sorularımı değiştirmeye başladım.
- ‘Ne yiyorsanız o bedeni inşaa edersiniz’ diyor beslenme uzmanları. Ben de ‘Ne düşünüyorsanız öyle bir dünya inşaa edersiniz’ diyorum. Bu düşünceler ne hakkındaysa, hayatınız da ona göre şekilleniyor. Unutmayın, kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda da onu çoğaltırsınız. Kuantum fiziğe merakınız var ise; sicim teorisi, belirsizlik kuralı, çoklu evrenler v.b gibi aynı anda çoklu olasıkların varlığını biliyorsunuzdur. Beyin odaklanılan hedef olumsuz olsa bile, bunu gerçekleştirmek için çalışır. Topluluk önünde konuşma yaparken “acaba heyecanlanır mıyım?” diye düşüdüğümde, heyecanlanıyorum.
- Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğümü de gözlemlerim. Bence; düşünmek üzerine düşünmek, beyin ve düşünce kapasitesini artırır. Varsayımlarımı, kalıplarımı, duygularımı anlamaya çalışırım. Sonra bu düşüncenin bende yarattığı duyguyu analiz ederim. Bu duyguya sebebiyet veren varsayımlarımı düşünürüm. Varsayımı tam aksi şekilde değiştiririm ve yeniden duygularımı gözlemlerim.
- Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Fiziksel zindelik, zihinsel zindelik getirir. Spor yapmaya, fazla kilolarımdan kurtulmaya özen gösteririm. Yeterince su içerim. Çünkü, inanırım ki; insan beyninin yüzde 78’i su ile kaplıdır.
Sizin de önerilerinizi bekliyorum.
[1] Bora Özkent, Adım adım inovasyon, Kurumlar ve girişimciler için pratik İnovasyon rehberi, Elma Yayınevi-İstanbul, 2015
[2] Meryem Arslan, İnovasyon, Final Yayıncılık, 2014
[3] Boston Consulting Group, The Most İnnovative Companies in 2016, 2017
[4] ISO/TC-279 WG2, Innovation Management System Terms and Definitions, 2018
[5] ISO/TC-279 WG2, Innovation Management System Terms and Definitions, 2018
[6] Bora Özkent, Adım adım inovasyon, Kurumlar ve girişimciler için pratik İnovasyon rehberi, Elma Yayınevi- İstanbul, 2015
[7] Yekta Özözer, Ne Parlak Fikir, Sistem Yayıncılık-İstanbul, 2010
[8] Ken Robinson, Yaratıcılık – Aklın sınırlarını Aşmak, Kitap-istanbul, 2003
[9] Dr. Ramazan Yıldırım, Yaratıcılık ve Yenilik, Sistem Yayıncılık-4 Basım, 2003