‘Collaboration: Beraber çalışma işbirliği”, “Cooperation: Birlikte çalışma, işbirliği”, “Coordination: Eşgüdüm, uyumlu çalışma, düzenleme, birleştirme’
İngilizcede üç kelime ile ifade edilebilen işbirliği, giderek artan şekilde hayatımıza giriyor. Önceleri satış ve dağıtımda bayiler, servisler, dağıtıcılar ile işbirlikleri gerçekleştirdik. Sonra, üretim süreçlerimizde tedarikçilerimiz ile stratejik işbirliğinin önemini kavradık. Daha sonra, yönetsel destek hizmetlerinde; insan kaynakları yerleştirme, mali hizmetler, bilişim teknolojileri yönetimlerinde işbirlikleri kurmanın avantajlarını yaşadık. Şimdilerde ar-ge ve inovasyon süreçlerinde işbirlikleri kurmaya başladık. Giderek, hiçbir şeyi tek başımıza gerçekleştiremez oluyoruz. Daha çok başkalarına ihtiyaç duyuyoruz. Daha çok birbirimize güvenmek gerektiğini öğreniyoruz. Daha çok işbirliği yapıyoruz.
İşbirliklerimiz arttıkça, işbirliği yönetiminde bilmemiz gerekenler de artıyor. Başarılı işbirliği yönetimi için ve özellikle de ar-ge projelerinde işbirliklerinde yaşadığım deneyimlerden öğrendiklerimi aşağıda sıraladım. İşbirliklerini yaşadıkça da öğrenmeyi sürdüreceğimizi biliyorum.
İşbirliği gönüllü bir eylemdir. Taraflar arasında mecburiyet söz konusu olduğu sürece işbirliği yürümez. Zorunluluklar ve zorlamalar ortadan kalktığı anda işbirliği biter. Hiç kimseyi ya da kuruluşu bizimle çalışmaya zorlayamayız. Ar-ge ve inovasyon projeleri gibi geleceğe ilişkin büyük belirsizlik içeren projelerde gönüllülük birincil kural olmaktadır.
İşbirliği ortak amaçları temel alır. Gelecek için ortak bir vizyonumuz yok ise, ne için birlikte çalışacağımızı net ve anlaşılır bir şekilde ifade edemiyor isek, arkadaş bile olamayız. Ayrıca; Ar-ge ve inovasyon projelerinin amacını net bir şekilde ifade edemiyor ve hedeflerimizi ölçülebilir şekilde tanımlayamıyor isek, hayal kuruyoruz demektir. Nereye gideceğini bilmediğimiz bir gemiye, herkes biniyor bizde binelim diye binmeye benzer ki, bu seyahat zorlu, fırtınalı ve bol masraflı olacağı için yolculuk süresince birbirimizi hırpalamaktan, iş yapamaz duruma geliriz.
İşbirliği katılımcılar arasında eşitlik gerektirir. Sürekli ne yapacağını söyleyerek ortağımıza iş yaptıramayız. Yenilikçi fikirler, açık ortamlarda ortaya çıkar, gelişir ve büyür. Katılımcılar kendilerini eşit hissetmiyor ise, sürece katılmak istemez ve sadece söyleneni söylendiği kadar yapar. Hiçbir ar-ge projesi katılımcıların rollerini ve sorumluluklarını bir kişinin ya da bir kuruluşun net bir şekilde tanımlayacağı kadar kolay değildir.
İşbirliği, katılımda ve karar vermede ortak sorumluluk almaya dayanır. Sorumlulukların dağıtımında teraziler ve metreler kullanamayız. İşbirliğinde en adil ve uygulanabilir dağılım, yetenekler ve maddi-fikri varlıklar üzerine kurulmuş dağıtımdır. Neyi gerçekleştirmeye gücümüz olduğunu bilmek, hangi sorumlulukları alabileceğimizi, hangi sorunları çözebileceğimizi gösterir. Sorumlu olduğumuz konularda özerk, ortak amaçlarımızda ise paylaşımcı karar hakkı başarılı işbirliğinin temelidir.
İşbirliği yapanlar elde edilen sonuçların sorumluluğunu paylaşır. Sorunları paylaştığımız kadar başarıları ve kazancı da paylaşabilmek önemlidir. Fikri mülki haklar en önemli paylaşım konusudur. Ar-ge projelerinde en baştan fikri hakların paylaşımı yapılmalıdır. Katılımcılar elde edilecek sonucun-ürünün yaratacağı ticari hakların paylaşım formülü üzerinde yazılı bir sözleşme imzalamadan ar-ge projelerine başlamamalıdır.
İşbirliğini mümkün kılmak için güven zorunludur. Katılımcı ortağa güvenilmeyen hiçbir ar-ge projesine başlanmamalıdır. Güven bütün işbirliklerinde olduğu gibi ar-ge projelerinin de çimetosudur. Güven yok ise, işbirliği yoktur.
Geleceğe ilişkin yenilikçi ortak amaçlar çerçevesinde birlikte çalışmak bir öğrenme sürecidir. Aslında; her işbirliği yönetimi, öğrenmeyi öğrenmektir.
Milliyet KOBİ, Ağustos 2009