‘Mantıklı insanlar, özendirici unsurlara tepki verirler. Bir şeyi yapmak daha maliyetli olduğunda, bunu daha seyrek yapma eğilimi gösterirler; daha kolay daha ucuz ya da daha faydalı olduğunda, daha fazla yapma eğilimi gösterirler. Seçenekleri değerlendirirken, genel sınırlandırmaları akıllarında tutarlar. Belirli bir seçimin sadece maliyetini ve faydasını değil, toplam bütçelerini de…Zamanınız, enerjiniz, yeteneğiniz ve dikkatiniz de bütçeye dahildir. .. Mantıklı davranış, hedefe ulaşacak şekilde hareket etmek demektir.’ Yeni yayınlanan, TIM HARDFORD un ekonomi bilimini güncel yaşamdaki kararlarımıza uyarlayarak anlatan HAYATIN MANTIĞI isimli kitabında; yaşamdaki duruşumuza şekil veren tercihlerimizin mantığından bahsediyor. Mantıklı seçim teorisi ile aslında sigara içmek, kumar oynamak, evlenmek-boşanmak vb yaşamsal konularda insanların en sevilmeyen davranışlarda bile uyguladıkları ekonomik mantığı açıklıyor.
Kuruluşları yöneten mantıklı insanların, bu teori ile mantıklı seçim yaptıklarını düşünürsek, neden bazı kuruluşların ar-ge ve inovasyon projelerine halen uzak durduğunu ve neden bu konudaki devlet desteklerini kullanmak istemediklerini açıklayabiliriz.
· Mantıklı insanlar özendirici unsurlara tepki verirler: Devlet desteklerinde özendirici unsurlar başlangıçta planlanmış olsa bile, uygulamada kaldırılmıştır. Bilim ve Teknoloji Yüksek kurulunun 2005 de toplantısında ülke hedefleri dikkatte alınarak belirlediği 2010’da Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içindeki oranının %2 ve özel sektörün Ar-Ge harcamalarındaki payının %50 olması hedefi 2009 a geldiğimizde yaklaşık %0.7 ve %35 olacağı tahmin edilmekte ve hedeflere ulaşılabilir görünmemektedir. Bu hedefe ulaşmak için çıkartılan Ar-ge kanunu ve yönetmeliğinde oluşturulan özendirici unsurlar, sonrasında oluşturulan kurumsal prosedürler, destek başvuru süreçlerini uzun ve zahmetli kılmıştır. Ar-ge projeleri için yapılan harcamalara ilişkin destek ödemeleri 1,5-2 seneyi bulmaktadır. Bu süre içerisinde proje bitmiş, proje başarılı ise ürün satmaya başlamış veya ekonomik gerekçeler ile projeler durdurulmuş olmaktadır. Bu durumda da desteğe zaten ihtiyaç kalmamış olmaktadır.
· Ar-ge yapmak maliyetlidir: Kamu kurumlarından ar-ge desteği almak çok daha maliyetlidir. Ar-ge proje bütçesine ilaveten harcadığımız zaman, enerji ve dikkat unsurlarını da toplam bütçemize ilave ettiğimizde bu maliyet katlanmaktadır. Süreci hızlandırmak için uzman teknoloji danışmanlarının kullanımı gereklidir. Kamu kurumları; başvuru süreci ve uygulama içerisinde, uzman teknoloji danışmanlarını kullanımını özendirmek yerine engellemeyi tercih etmektedirler. Bu sebeple, kuruluş personeli günlük hayatın koşturması içerisinde, üzerinde ar-ge çalışması yapılacak projeye odaklanmak yerine, desteklere ilişkin bir çok uygulama prosedürünü okuyup öğrenmek için zaman ve enerji kaybetmektedir. Geleceğe ilişkin risk alarak teknolojik yeniliğe doğru yolculuğa çıkmak, kendi dinamikleri içerisinde ciddi zaman, enerji ve dikkat gerektirmektir. Teknolojiyi geliştirmeye ilişkin personel, teçhizat, ekipman, malzeme, test, patent v.b maliyetlerini ödemeyi göze almak paranın maliyetinin arttığı dönemlerde daha da maliyetli olmaktadır.
· Mantıklı davranış hedefe ulaşacak şekilde hareket etmek demektir : Hiçbir amacı olmadan, devlet ar-ge yi destekliyor bakış açısı ile ar-ge yapabilirim demek hayalciliktir. Geleceğe ilişkin bir müşteri ve kuruluş vizyonu olmayan ve bugünün tatlı karı ile yaşamaya alışmış kuruluşların geleceğe ilişkin bir hedefi de yoktur. Hedefe ulaşmak için personelinin zamanını, kuruluş kaynaklarını ve yeteneklerini harcamak sadece hedefi olanlar için mantıklı bir davranış olur. Alışılmış düzende para kazanmak kolay ve daha faydalı olduğu için, bilinmeyen bir yolda yürümeyi bugün para kazanmayanlara bırakmak daha akılcıdır. Geleceğin bugünden farklı olduğunu iddia etmek bugüne ilişkin gerçekleri bilmemek demektir.
Bütün bunlardan sonra, ülkemizde hedeflenen refah düzeyine ulaşmak için ar-ge ve inovasyon projelerinin artacağını, teknolojik yenilik çalışmaları sonucu patent alımları ile markalı ürünlerin dünya pazarlarında satılacağını düşünmek mantıksızlıkdır.
Ülkemizde Ar-ge nin mantığı yoktur. Bu mantıksızlık içerisinde, geleceğe ilişkin bir vizyonu olan ve tutarlı hedeflerine yönelik olarak cengaverce mücadele veren ve ar-ge projesi yapan bütün kuruluşları kutlamak istiyorum.