DENETİMİN ÖNEMİ

DENETİMİN ÖNEMİ

Konuşma dilinde denetim “araştırma, kovuşturma, soruşturma, inceleme, revizyon, kontrol, teftiş, murakabe vb.” gibi birçok sözcükler ile anılır.  Ancak, ben daha kısa ve anlamlı bir tanımı kullanıyorum. Denetim, doğruluk, uygunluk ve akılcılık sorgulamasıdır. Sistemlerin başarısının ölçülmesi ve değerlendirilmesinde, yaşadığımız global kriz ile birlikte denetimin önemini daha çok düşünmeye başladım.

‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.’ Bu cümleyi global krizin başlaması ile birlikte çok duymaya başladık. Çünkü bütün değerler alt üst olmuş ve insanların sistemlere ve sistemleri yönetenlere güveni kalmamıştır.   Yeni bir düzen kurulmalıdır ve yeni düzende; ya yeni sistemler oluşturulmalı, ya da mevcut sistemler iyileştirilmelidir.  Bu yeni düzenin oluşumunda denetimin önemi daha çok anlaşılacak ve denetim yükselen değer olacaktır. Bu öngörümü desteklemek için; denetimin üç kuralının önemini vurgulamak istiyorum.

Sistemlerin başarısı, performansının ölçülmesi ile değerlendirilir.  Her sistemin performans göstergeleri vardır. Bunlara bakarak sistemin nereye doğru gittiğini anlarız. Ancak; her zaman performansın iyiye gittiği sistemin iyi çalıştığı anlamına gelmez. Performans göstergelerini oluşturulan verilerin geçerliliği ve güvenilirliği veriyi düzenleyen ve sunan kaynağın güvenilirliği ile doğru orantılıdır.  Özellikle karar alıcılar ile bilgiyi düzenleyen kaynaklar arasında bir çıkar farklılaşması söz konusu ise bilgiyi sunan kaynağın  bunları kendi çıkarları doğrultusunda hazırlaması doğaldır. Sonuçlara bakarak karar alanlar, doğruluk ve güvenilirlik sorgulaması yapmadan sistemin başarılı olduğunu düşünürler iseler, bugün yaşadığımız gibi krizler ortaya çıkar. Para piyasalarında bilgileri düzenleyen kaynaklar, kişisel çıkarları için çalışmışlar ve toplulukları her şeyin yolunda gittiği konusunda yanıltmışlardır.

Parlak performans sonuçları, sistemin belirlenen standartlara uygun çalıştığını göstermeyebilir.  Sistemler tasarlanırken ve kurulurken, istenen sonucun kalitesinden ve miktarından emin olmak istendiğinde uluslar arası kabul görmüş bilimsel geçerliliği olan standartlar kullanılır. Bu standartlar, sistemin bütünsel başarısının güvenilirliği için zorunludur. Uygulanacak yöntemin geçerliliğinden emin oluncaya kadar, bir çok testten geçmiş ve böylece taraflarca kabul edilmiş standarta dönüşmüşlerdir. Bu sebeple, standartlar sistemin sonuçlarının garantisidir. Ancak, bu standartlara uymadan da parlak sonuçlar elde edilmesi mümkündür. Fakat sürdürülebilir ve geliştirilebilir değildir. Bu sebeple, kurulan sistemlerin ihtiyaca uygun sonuçlar ürettiğinden emin olmak, elde edilen sonuçları geliştirebilmek için, sistemin belirlenen kurallara uygun çalıştığından emin olunmalıdır. Sistem sonuçlarını etkileyen bir çok değişkenden birinde standartlara uymayan bir değişken, kelebek etkisi yaratarak sonunda beklenmeyen ve istenmeyen sonuçlar doğurur. Finansal standartlara uymayan birkaç değişkenin bugün birçok insanın işsiz kalması ile sonuçlanması bu tezimi doğrulamaktadır.

Sistemin bütünsel akılcılığı sürdürülebilirlik için zorunludur. Kalıcı olmak isteniyorsa, kısa dönem başarısı, yeterli değildir. Kalıcılık için, sistemin bütün parçalarının akılcı bir bütünlük içerisinde hedeflenen sonucu üretebiliyor olması gerekmektedir. Sistemin sonuçları kişisel fayda sağlıyor olsa da bütünsel faydaya zarar verebilir, bu da sistemi uzun vadede sürdürülebilir olmaktan çıkartır. Bütünsel akılcılıktan beklentimiz, sistemlerin taraflar için mümkün olduğu kadar eşit ve hakkaniyetli bir kazanç üretiyor olmasıdır. Tek taraflı kazanç, sürekli tüketilen tarafın; sessizce bitmesi ya da artık tüketilmemek istememesi sonucunu yaratır. Bu da sistemin yaşamının sona ermesi demektir. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz. Taraflardan birisi sürekli kaybederken, diğeri sürekli kazanamaz. Sıfır toplamlı oyun eninde sonunda biter.

Bugünlerde yaşadığımız ekonomik kriz, ülkesel ve kurumsal yönetim sistemlerinde bu üç temel kuralın nasıl göz ardı edildiğini ve ortaya çıkan sonucun insanlık için bütünsel zararını göstermektedir. Denetim ihmal edilmiştir ya da kurallarına göre yapılmamıştır. Bu sebeple, yeni çağımızın yeni sistemleri bağımsız denetimin parlayan yıldız olacağını göstermektedir. Doğruluğu, uygunluğu ve akılcılığı sorgulanmayan sistemler kurulmayacaktır.

Milliyet KOBİ, Aralık 2008

Bu gönderiyi paylaş