İnovasyon Ne Zaman Yapılır?
Yeni yılın bu ilk ayında, sağlık ve başarı dileklerimle birlikte, geçen senenin toplumsal, ekonomik ve teknolojik eğilimlerinden bir derleme yaparak, yeni yıl için gördüğüm İnovasyon fırsatlarını paylaşmak ve ‘İnovasyon ne zaman yapılır?’ sorusuna cevaplarımı vermek istiyorum. ‘İnovasyon; finansal veya sosyal değerin gerçekleştiği veya yeniden dağıtıldığı-paylaştırıldığı yeni veya değiştirilmiş unsurdur. Bu yeni unsur; ürün, hizmet, süreç, model, yöntem vb olabilir. Yenilik ve değer; ilgili tarafların algılamasına bağlıdır. Değeri önemli kılan, ifade edilen veya edilmeyen ihtiyaçların karşılanmasıdır.’ Bu tanımdan da göreceğimiz gibi, İnovasyon diyebilmek için, unsurun ‘Yeni-farklı olması ve değerin gerçekleşmesi’ zorunludur. Değer gerçekleşmiyor ise, sadece yeniliğin varlığı o çalışmamızı, ürün veya hizmetimizi, sürecimizi, iş modelimizi İNOVASYON yapmaz. Değer hem finansal hem de sosyal olabilir ve ilgili taraflarca (müşteri, tüketici, hedef kitle) belirlenir. Bir yeniliğin değeri, farklı kullanıcı kategorileri veya belirli bir değer zinciri veya ağındaki üreticiler, dağıtıcılar ve tüketiciler tarafından farklı şekilde algılanabilir. Bu farklı algı zaman içerisinde değişim veya gelişim gösterir. Değer, bir sektörde veya bütünsel toplumda gerçekleştirilebilir, yeniden dağıtılabilir veya değişebilir.
Uzaktan çalışma ve eğitim teknolojilerinin kullanımı bu kavramı açıklamak için güzel bir İnovasyon örneğidir. On yıl öncesinin teknolojisi olan uzaktan erişim, pandemi şartları ortaya çıktığında sosyalleşme ve işlerimizi yapabilme ihtiyacımızı karşılayarak, değeri gerçekleştirmiş ve böylece İnovasyon dönüşmüş oldu. Zor geçen son 2 yıl içerisinde ise, değeri sunan değişik oyuncular tarafından oyun yeniden şekillendi ve kartlar yeniden dağıtıldı, değer algımız yeniden değişime uğradı ve cam ekranlarda birlikte olmaktan sıkıldığımız için yenilik arayışlarımız yeniden ortaya çıktı. İşte bu uzaktan erişim inovasyonu örneğinden yola çıkarak, içerisinden geçtiğimiz ekonomik zorluk döneminde, 2021’in toplumsal, ekonomik, teknolojik eğilimlerini sizler için yorumlayarak, ‘İnovasyon ne zaman yapılır? sorusuna kendi cevaplarımı sıralamak istiyorum. Bütün cümlelerimi şimdiki zaman kipinde ifade ederek, değişim ve dönüşümün henüz bitmediğini ifade etmek ve halen yeni bir düzen kurulmadan önceki kaotik ortamın içerisinde olduğumuzu vurgulamak istiyorum.
–Kapanma, chip krizi v.b sebepler ile değişen tedarik zincirinin yarattığı fırsatlar ‘En ucuz Çin, oradan alırız’ algısını yıkıyor ve erişilemeyen pahalı otomobiller yerine, ‘En önemli şey sürdürülebilir olmak, üretim ve satışımıza devam edebilmek’ algısı öne çıkıyor. Çözülmesi gereken araç ihtiyacı sorunumuz, bizlere yenilikçi ürün, hizmet, iş modeli, süreç ve organizasyonel İnovasyon fırsatlarını sunuyor.
-Küresel ısınma; sel, kuraklık, kıtlık, fırtına, ani iklim değişikliği, susuzluk v.b çok sayıda acil durum sinyali veriyor. En temel ihtiyacımız olan gıdaya erişimimiz zorlaşıyor. Bugüne kadar kaçtığımız can çekişen tarım sektörü en önemli sektör olarak yeniliklere açık hale geliyor. Bilinen tarımsal üretim şekillerimiz yerine; doğaya saygılı, ekolojik, daha az zarar veren ve kaynak israfı yapan yeni tarım teknolojileri ve yöntemleri bize göz kırpıyor.
-Genç, nitelikli ve eğitimli nüfusumuz işsizlik nedeni ile ülkemizi terk ediyor, dünyadaki küresel ekonomik kriz yurt dışı deneyimli ve başarılı kişileri, güzel ülkemize dönmeyi bir kez daha düşünmeye zorluyor. Sıradan niteliksiz iş gücü ile ucuz ürünler üretmek yerine, katma değerli ürünleri üretebilecek bilgiye hakim yeni bir dünyanın kapıları açılıyor.
-Dijitalleşen dünya, siparişten teslimata iş süreçlerimizi verimli ve etkin hale getirmemiz gerektiğinin son hatırlatmalarını yapıyor. Digital para, metaverse, NFT, blokchain terimleri hızla yaygınlaşıyor ve yeni mevzuatlar, düzenlemeler hazırlanıyor, mevut oyuncular yeni aktörlere rol çaldırmamak için bu yeni dünyada hızla yer almaya başlıyor.
-Küresel salgın bir türlü bitmek bilmiyor ve yeni varyantlar hızla yayılıyor. Artık hepimiz en önemli şeyin sağlık olduğunu anlıyoruz. Sağlık sektörünün hizmetten, ürüne uzanan o büyük arz zinciri içerisinde, tedavi yerine sağlığı korumak alanında takviyeler, aşılar, yaşam biçimleri, ilaçlar öne çıkıyor.
-Artan hammadde artışları yeni binalar yapmayı ve sahip olmayı olanaksız hale getiriyor ve barınma ihtiyaçlarımızı kaliteli ve sürdürülebilir hale getirmek temel ihtiyacımıza dönüşüyor. Yaşanabilir ev ve şehirler algımız bizleri yığınlar halinde yaşamak yerine, doğayla ve çevre ile barışık sürdürülebilir yaşama zorluyor.
-Uzaktan çalışma hepimizi daha esnek kılıyor. Artık çalışmak için servislere, araçlar binerek, yollar kat etmemiz gerekmiyor. Şehir içerisinde, ülke içerisinde, ülkeler arası hareketlilik azalıyor ve digital göçmenler çoğalıyor.
-Bilinen meslekler ve yetkinlikleri yığınlar halinde mezun ederek, işsiz yeni nesiller yetiştirmenin bir işe yaramadığının farkına varıyoruz. Günümüzün ihtiyaçlarını karşılayacak yeni yetkinlikler, eğitim sektörü yanında bütün sektörleri düşündürüyor.
-Doğalgaz ve elektiriğe gelen zamlar maliyetlerimizi arttırır iken, enerji üretimi ve tüketimi fosil bazlı kaynaklardan yenilenebilir enerji teknolojilerine geçişi zorunlu halde getiriyor. Bu sektördeki arz ve talep zinciri içerisinde yer alan oyuncular yatırım planlarını birer birer değiştiriyor.
-Medya ve iletişim sektörü yok olan gazeteler ve izlenmeyen televizyonlar yerine, yeni medya sektörünü hayatımızda yerini alıyor. Değişen reklam ve pazarlama medyaları yanında sloganlar da değişiyor. Bir anda herkes doğaya ne kadar saygılı olduğunu ilan etmeye başlıyor.
-Uzay teknolojilerindeki gelişmeler, özel girişimcilerin uzay gezileri düzenlemesini, yeni uydularımızın atılmasını, uzay ajansı kurmamızı v.b gelişmeleri beraberinde getiriyor. Bu gelişmeler, yeni sektörlere ve teknolojilere ilişkin fırsatları önümüze seriyor.
-Spor başarılarımız, gurur kaynağı gençlerimiz arka arkaya madalyalar kazanarak içimizi sevinçle dolduruyor. Spor ve etkinlik sektörleri daha çok gencimizin başarıları ile büyüyor ve her birimiz için yeni fırsat kapılarını açıyor.
Bütün bu sektörel küresel eğilimler, yenilik yapmanın tam zamanı olduğunu haber veriyor. İhtiyaçlar ve değer algısı değişiyor, artık daha az ve akıllıca tüketmek zorunlu oluyor. Bu fırsatları görüp erken hareket edenler, yol alıyor. İnovasyon, sorunların çözümünü zorunlu kılacak koşullar mevcut olduğunda, ya da gelişmekte olduğunda ortaya çıkıyor ve ‘İşte şimdi İNOVASYON ZAMANI’ diyerek, yeni yılın sürdürülebilir sağlık, başarı ve mutlulukla dolu yeniliklerle gelmesini diliyorum.