Yenilik; gelecekte kuruluşu –örgütü başarıya götüreceği tahmin edilen konularda geliştirilen yaratıcı düşüncelerin yeni bir değere dönüştürülmesidir. Yaratıcılık; yeni ve yararlı düşünceler üretmektedir. Yaratıcı yeni düşünceler kuruluşu –örgütü geleceğe taşıyacak, seçilmiş temalara odaklı geliştirecektir. Yaratıcı yenilik süreci gelecek hakkındaki uzak görüşle başlayan, yüksek derecede belirsizlik ve risk içeren bir süreçtir. Yaratıcı yeni düşünceler kaotik ortamlarda gelişir. Yenilik, yaratıcılık ve kaos…. Üç de zor kavramlar. Üçünün bir arada yönlendirildiği yapıya yapılandırılmış yenilik diyorum.
Kaos, sistemin davranışı hakkında uzun vadeli doğru tahminlerde bulunmanın mümkün olmadığı durumlardır. Tek bilebildiğimiz artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıdır. Bu durumda yapılabilecek iki şey vardır. İlki bekleyip görmektir. Başkaları ne yapıyorsa ona göre pozisyon almaktır. Herkesin bindiği trene binmektir. Elle gelen düğün bayram diyerek, duruma teslim olmaktır. Ben ikincisini anlatmak istiyorum. Yapılandırılmış yeniliği tercih etmek. Bu zor tercihi yapmak için bilimin ve doğanın söylediği bilgileri anlamış olmaktan, yenilik ve yaratıcılığın aynı anda yüksek olduğu durumdan bahsetmek istiyorum.
1- Gelecekte yeni bir düzen kurulabilmesi için, kaos gereklidir. Kaotik durumlar sonsuza kadar sürmez. Her düzenin sonunda düzensizlik oluşur ve her düzensizlik yeni bir düzeni getirir.
Bu gerçeği bilmek, bizi içinde yaşadığımız kaos un korkulacak, kaçılacak bir durum olmadığını anlatır. Daha önce yaşadığımız düzen bitmiştir. Biten düzen ile birlikte yenilik yapmamız için fırsatlar doğmuştur. Bu düzensizlik yeni bir düzen kurulması için yaşanmalıdır. Düzensizlik ortamı bir gün sona erecek ve yeni düzen bu yaşanan düzensizlikten doğacaktır. Yeni düzende konumunu güçlendirmiş olarak varlığını sürdürmek isteyen kişi ve kuruluşlar yeni ve yararlı düşünceler üretirler.
2- Düzensizliğin içinde de bir düzen vardır.
Düzensizliğin düzenini anlamak ve etkileşimi bunun üzerine kurarak düzensizliğe uyum sağlamak yapılacak en iyi iştir. Yaratıcılığı en iyi besleyen şey farklı, bildik olmayan nesnelerin ortaya çıkması, olayların oluşmasıdır. Çağrışım yolu ile daha önce hiç aklımıza gelmeyen fikirler bizi sarar. Düzensizliğin düzenini anlamaya çalışırken yaratıcılığımız gelişir. Yaratıcılığın kendisi kaotiktir. Fikirler uçuşur, sıçrar. Bizde en iyi uyumu ancak böyle sağlarız.
3- Doğadaki her sistem, özü itibariyle kendi kendini örgütler, bulunduğu duruma uyum sağlar, öğrenir, çevre içinde yaşamak ve konumunu güçlendirmek için tepkiler verir. Etkileşimlerin karmaşıklığı bu sistemlerin değişen koşullara ve durumlara yüksek bir uyum düzeyine sahip olmasını sağlar.
Düzensizliğin düzenini anlamak ve düzensizliğe uyum sağlamak için bireysel ve kurumsal iletişim mekanizmalarımızı güçlendirmek akıllıcadır. Hatta iletişimi etkileşim haline dönüştürmek en iyisidir. Her bilgi yeni bir durumu gösterir. Her yeni durum ise yeni bir eylem gerektirir. Yaratıcı yeni fikirleri para kazandıran yeniliğe dönüştürmek, denemek ve her denediğimizden öğrenmek ve yeniden denemek bireysel ve kurumsal öğrenmenin temelidir.
4- Kaos teorisi bize, sistem içerisindeki değişkenlerin, karşılıklı nedensellik koşulları altında etkileşimde bulunduklarında, başlangıç durumlarına oldukça duyarlı olduklarını söyler.
Kaosu yaratan ve etkileyen değişkenlerin birbirini tetikleyen özelliği yeni düzenin kurallarının da ön göstergeleridir. Algıları yüksek kişi ve kuruluşlar her bir değişkenin kendi davranış ve ürünlerine yansıyan hassas etkiyi anlarlar ve bu etkiyi yenilik olarak kullanırlar.
Yapılandırılmış yenilik zordur. Ancak; kaotik zamanlarda veya ortamlarda yapılabilecek en iyi şey, kaosun kurallarını bilmek ve uyum sağlamaktır.
Milliyet KOBİ, Ekim 2008