Sürdürülebilirlik ve İnovasyon
Birleşmiş Milletler 2030 Hedefleri, Yeşil Mutabakat ve COP26, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi kavramları son zamanların çok duyduğunuz moda kavramlar…
Reklamlarda hepimiz bolca izliyoruz. Çocuklar ‘Sürdürülebilirlik ne demek?’ sorusunu cevaplıyor. Eko-dron ile tohum topu atılıyor, geri dönüşümlü plastik ambalaj ve tekstil ürünleri tanıtılarak, çevresel duyarlılık kanıtlanmaya çalışılıyor. Üniversiteler yüksek lisans programları başlatıyor, sürdürülebilirlik uzmanı meslek olarak tanımlanıyor. Bütün bu gelişmeler neyi haber veriyor? Neden birdenbire bu kavramlarda yoğun çalışmalar başlatıldı? Kısaca tarihsel arka plana bakarak, İnovasyon ile sürdürülebilirliğin ne kadar iç içe kavramlar olduğunu vurgulamaya çalışacağım.
“Birleşmiş Milletler’in üye ülkeleri 2016 yılında yürürlüğe giren 2030 yılı hedeflerinde; yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele etmek ve iklim değişikliğinin üstesinden gelmek için 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefini benimsedi. Bu hedefler; yoksulluğa son verilmesinin yanı sıra iklim değişikliği ile küresel mücadeleyi ekonomik ve sosyal açıdan kapsayıcı bir kalkınma modelinin ayrılmaz parçası haline geldi.
Avrupa Birliği (AB), 11 Aralık 2019 tarihinde açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı ile 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefini ortaya koyarak, sanayisinin dönüşümünü gerektiren yeni bir büyüme stratejisi benimseyeceğini ifade etti. Yeşil Mutabakatı kapsamındaki eylemler, enerji, ulaşım, sanayi, finans, inşaat, tarım dahil AB ekonomisini yeniden şekillendiriyor. Karbon düzenlemeleri ve yeşil finansman, güvenli enerji arzı, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım ticaretin zorunluluğu haline geliyor ve böylece iklim değişikliği ile mücadele edilmesi ekonominin sürücü gücü haline geliyor.
COP26, Küresel ısınmaya yönelik hükümetler arası ilk çevre sözleşmesi olan UNFCC’nin yürürlüğe girdiği 21 Mart 1994 tarihinden beri 197 ülkenin katılımıyla 26. zirvede birtakım önemli kararlar aldı. İlk kez bir uluslararası anlaşmada kömür kullanımını sınırlama sözü verilerek, 1,5 derece hedefine daha yakın olmak için, taraf ülkeler önümüzdeki sene emisyon azaltma planlarını yenilemek üzere tekrar bir araya gelmeye karar verdi. Gelişmekte olan ülkelere mali yardımlar sağlama kararı alındı.
Bütün bu süreç, pandemi ile başlayan ve bu yıl hayatımızda giderek daha acıtıcı şekilde hissederek yaşadığımız, ekonomik daralma ve krizle, İNOVASYON sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi kavramlarıyla birlikte zorunlu hale geliyor. Döngüsel ekonomi modeli, ham maddeden atık oluşumuna kadar geçen süreçte bireyleri ve toplumu yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneltirken tüketimi azaltmayı, geri dönüşümü ve yeniden kullanımı teşvik ediyor. Gelecek nesilleri sürdürülebilir iş ve yaşam modellerine yönlendirerek toplumsal faydaya katkıda bulunuyor.
Sürdürülebilirlik; kaynakların tüketiminden geri dönüşümüne uzanan süreçte, ürün-hizmet-süreç-iş modeli-sosyal İnovasyon projeleri ile bizlerin yolunu aydınlatıyor. Bu sebeple; İnovasyon tanımını bir kez daha vermekte fayda var. ‘İnovasyon; finansal veya sosyal değerin gerçekleştiği veya yeniden dağıtıldığı-paylaştırıldığı yeni veya değiştirilmiş unsurdur. Bu yeni unsur; ürün, hizmet, süreç, model, yöntem vb olabilir. Yenilik ve değer; ilgili tarafların algılamasına bağlıdır. Değeri önemli kılan, ifade edilen veya edilmeyen ihtiyaçların karşılanmasıdır.’ Döngüsel ekonomide, sürdürülebilirlik ilkelerine uygun; şimdi ve gelecekte tüm türler için arzu edilen bir gezegeni sağlamak için, ekolojik esneklik, ekonomik refah, siyasi adalet ve kültürel canlılık arasındaki dengeyi koruyan ve olumsuz etkiyi en aza indiren yenilikler ile değeri gerçekleştirecek neler yapabiliriz? Kavramsal bulanıklıktan çıkarak, bire bir bize dokunacak küresel ısınma, çevresel zararlar v.b etkilerini hepimiz yaşadığımız için tekrarlamak istemiyorum. Sadece İnovasyon ile bu yaşamı nasıl daha değerli kılarız diye, aşağıdaki örnekleri vermek istiyorum.
- Temiz, güvenilir ve erişilebilir güneş panelleri ve ısı pompaları kullanacağız.
- Enerji tüketimini azaltan tasarımlar ile elektrik tüketimimizi en aza indireceğiz.
- Güneş ışığını yansıtan ve aşırı ısınmayı önleyen “serin çatılar” kuracağız.
- Çimento ve betona göre daha düşük karbonlu yeni evler inşa edeceğiz. Eskilerini de düzeltmeye çalışacağız.
- Evlerde enerji tüketimini azaltan, güneşe ve hava durumuna göre konum değiştiren özel pencere sistemleri kullanmaya başlayacağız.
- Elektrikli arabalara geçeceğiz.
- Uçak ve kargo gemilerinin daha temiz yakıtlarla çalışmasını sağlayacağız.
- Akıllı trafik yönetim sistemleri ile seyahat sürelerini azaltmaya yarayan çözümlere tanıklık edeceğiz.
- Evlerimizde, çatılarda kendi sebzelerimizi üreteceğiz.
- Akıllı tarım uygulamaları ile tarımda dönüşüm yaratcağız.
- Gençlerimiz köylerine geri dönerek, katma değerli organik tarımsal ürünleri üretecek.
- Ucuz ve küresel soya, sığır eti ve palm yağı gibi ürünleri terk edip yerel organik kullanımına geçeceğiz.
- Üretimde kullanılan malzemelerin en aza indirerek, doğayla dost malzemeleri kullanmaya geçeceğiz.
- Verimlilik ve etkinlik, kaizen, 6Sigma, MUDA, İsraf, yalın üretim kavramlarını yeniden gündeme getireceğiz.
- Geri dönüştürülebilir atıkların daha kolay toplanmasını sağlayacağız.
- Atık şişe, kağıt, teneke, plastik, nylon ambalajları geri kazanarak yeni ürünler üretmeye başlayacağız.
- Çevre yönetim sistemleri ve enerji verimliliği sistemlerini daha yürekten uygulamaya başlayacağız.
Sürdürülebilirlik için İNOVASYON fırsatları çevre ve yaşam için hepimize daha yaşanabilir bir dünyanın yolunu açıyor, kulak vermeliyiz. Daha sürdürülebilir bir dünyanın anahtarı İNOVASYON’da diyerek, başarılar diliyorum.