Bu yılda CEBİT Eurisa Bilişim başladı. Son yıllarda stand alanlarına ve katılımcı kitlesine dikkat ettiniz mi? Telekominikasyon firmalarının daha da büyük standları ve gösterileri ile bilişim teknolojilerinin iletişim teknolojileri içerisinde eridiğini farketmiştiniz. Yıllardır aksatmadan bu fuarı gezenler benimle şimdi başka bir değişimi gözlüyorlar. 3G ile birlikte günlük hayata inen eğlence ve iş çözümlerinin artan ivmesi, benim gibi ar-ge ve inovasyon çalışmaları yapanları düşündürmeye başlıyor. İş ve özel hayat nasıl birbiri içerisinde eridi ve bütünleşti? Neler oluyor, yenilik nerde, bir sonraki adım ne olacak? Telefonlar bilgisayarlaşmaya mı başladı? Şimdi de iletişim bilişimin içerisinde mi eriyor?
Ben bu değişimi ‘Teknolojik Yenilikte Platform Kayması’ kavramı ile açıklıyorum ve ona kısaca BÜTÜNLEŞİM diyorum. Bu kavramı aşağıdaki tespitlerimle açıklamaya çalışacağım;
Teknolojinin tüketici ile bütünleşmesi : Pahalı ve bağımsız var olan teknolojiler artık aynı platformda buluşuyor. Bilgisayarlar, cep telefonları, ev telefonları, televizyonlar, radyolar, GIS teknolojileri basit arayüzler ile bir oluyor. Veri, ses ve görüntü transferi aynılaşıyor. Küçülüyor, hızlanıyor, basitleşiyor ve uygulama ve kurma kolaylaşıyor. Çok az bilgi ile çok fazla teknoloji yaşamda yer buluyor. Dolayısı ile teknoloji giderek daha da ucuzluyor. Karlılık eriyor. Dolayısı ile rekabet şansı yaratamıyor. Bütün kuruluşlar ve kullanıcılar altyapıda eşitlenmiş oluyor. Teknoloji sunucuları karlılığı yaygınlaşmada arıyor. Daha bilgili, yetenekli ve pahalı insan kaynağı kullanarak çözüm üretmek ve sunmak zorlaşıyor. Daha pahalı altyapılar kurmak anlamsızlaşıyor. AR-GE bölümleri yeni yılda ne yapacaklarını daha çok düşünmeye başlıyor. Yenilik altyapı teknolojilerinde değil, uygulamalar üzerinde yoğunlaşıyor. İnternet servis sağlayıcılarının karlılığını yitirerek, finasal uygulamalar içerisinde erimesi gibi, iletişim teknolojileri de bilişim içerisinde eriyor. Telekominikasyoncular görüntü iletiminin de devreye girmesi ile cep telefonlarını, televizyonları bilgisayara dönüştürüyor. Teknolojik yenilik kendine yeni mecralar arıyor.
Değerlerin yenilenmesi : 3G nin hayatamıza girmesi ile teknoloji daha fazla insanın günlük yaşamının bir parçası haline geliyor. Eğlence ve güncel ihtiyaçlar öne çıkıyor. Tüketici ve üretici aynı platformda buluşuyor. Haberci ile izleyici aynı kişi oluyor. Herkes muhabir ve köşe yazarı olmaya başlıyor. Yaratıcılık, yenilik yapmak antropoloji bilimini öne çıkarmaya başlıyor. ‘İnsan ne istiyor ve nasıl yaşıyor, neler hissedip neler bekliyor?’ soruları daha fazla önem kazanıyor. Tüketici her şeyi istiyor ve çok kısa zamanda tüketiyor. Yaygınlaşma arttıkça tüketim hızı da artıyor. Ürünlerin fonksiyonel özellikleri benzeşiyor, ürünlerin birbirinden farkı kalmıyor. Tüketici kendini değerli farklı hissetmek için, yeni sembolik değerler arıyor. Farklılık yaratmak marjinalleşmekten geçiyor. Bireyselleşme artıyor, sosyalleşme kendini digital ortama taşıyor. Digital bir alt kültür oluşuyor. Kendimizi facebook, twitter, linked-in gibi sosyal sitelerde ifade etmeye başlıyoruz. Yalnızlığımızı sanal sosyallik ile dindiriyoruz. Hangi sanal gruba üye olduğumuz önem kazanıyor. Sanal kırgınlıklar, küsmeler, hayranlıklar ve moda yaşıyoruz. Yalnızlaştıkça, kendimizi ifade etme ihtiyacımız artıyor. Bilgisayar ve cep telefonun hayatımızdaki anlamı değişiyor. İş ekipmanı olmaktan çıkıyor, yaşamdaki başka duygusal ihtiyaçların karşılandığı bir aparat haline geliyor. Şöhret olmak you-tube ile başlıyor. Çiftçilik internette ekdiğimiz prinçleri hasat etmek haline dönüşüyor. Birbirimizi görmediğimiz insanlarla hararetli tartışmalar yapıyoruz. Anlamlar yenileniyor. Değerler yenileniyor.
Bu iki temel değişim üreten ve tüketeni eşitliyor. Bütünleşitiriyor. Yenilik BÜTÜNLEŞİM haline geliyor.
Milliyet KOBİ, Ekim 2009